21 Ekim 2012 Pazar

İntikam başka bahara



Premier Lig'de haftanın en çok merak edilen maçı Villas-Boas için bir intikam mücadelesi olarak gösterilmekteydi. Maçın diğer bir ilginç yanı ise geçtiğimiz sezon Chelsea'nin ligi ilk dörtte tamamlayamamasına rağmen kupanın son şampiyonu ünvanıyla, Şampiyonlar Ligi biletini lig dördüncüsü Tottenham'ın elinden kapmasının ardından iki takım arasındaki ilk mücadele olacak olmasıydı. Her ne kadar Tottenham-Arsenal rekabeti kadar ateşli bir derbi olmasa da bahsettiğim detaylar bu maçı geçtiğimiz yıllardaki karşılaşmalardan bir nebze olsun farklı kılıyordu.

Maçı değerlendirmemiz gerekirse; Parker'ın sakatlığı, Livermore'un altı haftalık bir sakatlık döneminden yeni çıkmış olması AVB'yi Huddlestone tercihini yapmak zorunda bıraktı ki İngiliz futbolcu Spurs orta sahasının en etkisiz ismiydi.Nitekim ikinci yarının ortalarında yerini Livermore'a bıraktı. Assou-Ekotto'nun uzun süredir takımdaki yerini alamamasının üzerine maçın başlamasına kısa bir süre kala Bale'in kız arkadaşının doğuma girdiği haberini alması üzerine hastaneye gitmesi ile alışılmışın tamamen dışında bir Tottenham sol kanadı oluştu. Şüphesiz en büyük silahı olan Galli futbolcunun ani bir şekilde kadrodan çıkarılması Portekizli menajerin planlarını bozdu.

Maçta gol perdesi açılana kadar iki takımın birbirine bariz bir üstünlüğü bulunmuyordu. Gallas'ın hatasında, Cahill'in volesi onun bir stopere nazaran ne kadar üst düzey bir vuruş tekniğine sahip olduğunu bir kez daha ispatlar nitelikteydi. İkinci yarının hemen başında beraberlik golünü atan Gallas o dakika için kendini affettirmiş gözüküyordu. Ancak Maviler'in ikinci ve üçüncü gollerindeki  hataları da tekrar günahlarının, sevaplarından daha ağır basması demekti ki bu goller ikinci yarının başında öne geçmelerinin ardından Villas-Boas'ın yüzünde oluşan muzaffer gülümsemenin kaybolması anlamına geliyordu. Tottenham formasıyla ellinci maçına çıkmasına rağmen ilk golünü böylesine önemli hatalar yaptığı bir maçta atması maça dair ilginç bir nottu. Gerçi skor henüz 0-0 iken orta sahada Oscar'a kaptırdığı top ile takımının başına daha büyük belalar da açabilirdi.



Maça dair bir diğer ilginç not ise Chelsea'nin gollerini atan oyuncular konusundaydı. Gary Cahill ve Juan Mata Chelsea'ye AVB tarafından transfer edilen isimlerdi. Son golü atan Sturridge ise Bolton'da kiralık oynadığı bir sezonun ardından onun takımın başına gelmesiyle Chelsea'ye dönmüş ve Maviler'de forma şansı bulmaya başlamıştı.

Chelsea cephesine bakacak olursak bu sezon aldıkları başarılı sonuçlara bir yenisini eklediklerini söyleyebiliriz. Tabi bu genellemeyi yaparken Atletico Madrid ile oynadıkları Süper Kupa finalini dışarıda tutmak gerekiyor. Bugün onlar için oyunun en pozitif iki adamı kuşkusuz Mata ve Hazard'dı.Hazard'ın takıma katıldığı günden bu yana ortaya koyduğu performans, Mata'nın da geçen seneye nazaran oyununu yukarı çekmesine katkı sağladı. Takım savunmasının en önemli parçası olan kaptan Terry'nin dört maçlık cezasının başladığı bu maçı sorunsuz geçmeleri onlar için önemliydi. Onsuz oynayacakları Manchester United maçında defansif olarak önemli bir sınav daha verecekler.

Hiç yorum yok: